Epistemolojinin çöküşü

Epistemoloji ya da bilgi teorisi… “Bilginin tarif edilmesi, kaynakları, niteliği, metodu, sınırları konusundaki felsefi düşünce” olarak tanımlanan “epistemoloji” gibi son derece önemli bir kavram, Sayın Nebati kullanınca hiciv konusu oldu hâlbuki söylediği önemliydi ve gerçeğin ifadesiydi; modern bilgi teorisinden kopuş!

*****

Taha AKYOL

2023’e girerken dış ticaretimizin 110 milyar dolar açık verdiğinin ortaya çıkmasıyla iktidarın iktisadi “epistemoloji”si çöktü. Epistemoloji, yani bilgi teorisi, bilginin niteliği, aşağıda değineceğim.

Önce maddi verilere bakalım.

Seçim kampanyasını yürüten Cumhurbaşkanına göre, “Ülkemiz milli teknoloji hamlesi rehberliğinde gerçekleştirdiği çalışmalarla dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefine adım adım yaklaşıyor” (28 Aralık 2022)

Hâlbuki dünyada ekonomideki büyüklük sıralamasında Türkiye 17. basamaktan 21. basamağa düştü… 2013 yılında dünya ekonomisindeki payımız % 1.24’tü, 2021 yılında % 0,84’e düştü ki bu 1980 yılının altındadır! (Euronews, 28 Ekim 2022)

Temel sebep, modern iktisattan ‘epistemolojik kopuş’tur…

2023 İÇİN EPİSTEMOLOJİ…

İktidarın propaganda makinesi, 2011 yılında heyecanla ilan ettiği “2023 Hedefleri”nin yarısına bile niye ulaşamadığımızı açıklamıyor. Bu mesele “epistemoloji” bakımından da çok önemlidir.

2002’de Kemal Dervişten devralınan reforme edilmiş ekonomi, AB sürecinin de katkısıyla sağlıklı bir büyüme göstermiş, 2011 yılında 2023 için o “Hedefler” hayal edilebilir olmuştu.

Bu başarının arkasındaki “epistemoloji” yani “bilgi teorisi” ortodoks iktisattı, AB standartları yönündeki hukuki ve siyasi reformlardı ve dış politikaydı… Bu epistemolojiye uygun olarak Başbakan Erdoğan “faiz hayatın gerçeğidir” diyordu. (18 Nisan 2004)

2011 seçim zaferinin verdiği yüksek özgüven ve Arap Baharı’nın yarattığı “gönül coğrafyamız” heyecanı “epistemoloji”yi değiştirdi. Artık “nas var, faiz sebeptir” deniliyor mesela…

Bırakın 2023 Hedeflerine yaklaşmayı, gerileme işaretleri 2015 civarında ortaya çıktı, bunu Ali Babacan ve Mehmet Şimşek de söylediler ama engel olamadılar…

‘ÇİN BÖYLE KALKINDI’

Yeniden ordodoks iktisada dönmeleri mümkün değildi; kulvarı değiştirmişlerdi çünkü.

Erdoğan 3 Aralık 2021’de “Çin böyle kalkındı” diyerek yerli-milli etiketli yeni heterodoks epistemolojiyi açıkladı: TL düşük faizle değer kaybedecek böylece “rekabetçi kur” oluşacak, dış ticaret fazlasıyla döviz ve yatırım sorunları çözülecekti…

Emirle faiz indirtildi, KKM ile güya kur da dengelendi… Evet, ihracat 254,2 milyar dolarla rekor kırdı… Amma ve lâkin, modele göre fazla vermesi gereken dış ticaret, 110 milyar dolar açıkla rekor kırdı!

Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Hakan Kara şu açıklamayı yaptı:

“Faiz inince dış denge fazla verecek, döviz bolluğu ile kur ve enflasyon düşecekti. Tüm zamanların en hızlı çöken teorisi olarak tarihe geçti.” (2 Ocak 2023)

Bakan Nebati’den alıntı yaparak benim “epistemolojinin çöküşü” dediğim de budur. İktisat biliminin dünyaca geçerli ve yüzlerce yıl sınanmış ‘ortodoks’ epistemolojisini reddedip ‘yerli ve milli’ etiketi yapıştırılmış şahsi bir görüşün ekonomiye dayatılması…

Bizzat Erdoğan “bu benim tezim” demedi mi? (19 Aralık 2021)

‘BENİM TEZİM’

Asırlarca denenmiş, sınanmış iktisadi bilgiler sisteminden “epistemolojik kopuş”la uzaklaşarak, denenmemiş, sınanmamış “benim tezim”e yönelmek; iktidarın temel hatasıdır.

Son on yılda hem iktisadi ve siyasi hem diplomatik sorunların büyümesindeki temel zihniyet faktörü de budur.

Ziya Selçuk, okullara “bilgi teorisi” dersi koymak istemişti hatırlıyorsunuz, olmadı.

Epistemoloji ya da bilgi teorisi… “Bilginin tarif edilmesi, kaynakları, niteliği, metodu, sınırları konusundaki felsefi düşünce” olarak tanımlanan “epistemoloji” gibi son derece önemli bir kavram, Sayın Nebati kullanınca hiciv konusu oldu hâlbuki söylediği önemliydi ve gerçeğin ifadesiydi; modern bilgi teorisinden kopuş!

Bu, ideolojik Batı karşıtlığıyla da örtüştüğü için muhafazakâr tabana hoş geliyordu; “mandacı iktisatçılar” hamaseti mesela…

Sonucu çok tatsız oldu; küçüldük, geriledik. Bütçede faiz giderleri 566 milyar lira… EYT’lere gidecek 400 küsur milyar liranın bütçede kaynağı yok… Dış açık 110 milyar dolar! Gelir dağılımı feci… Fatura çok ağır…

Bu gidiş nereye? Endişeliyim.

Türkiye yeniden geleneksel, ortodoks ekonomiye, hukukta modern hukuk devleti felsefesine dönmek zorunda.

Seçimlerde bu başarılabilir mi? Gelecek yazımın konusu bu.

——————————————–

Kaynak:

https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/epistemolojinin-cokusu-1595165

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen