Türk Bahadırlarının Ortak Adı: Alp

Göçebelik hareket ve canlılık ister. Göçebeliği hayat tarzı olarak seçen toplumlar, içinde yaşadıkları bozkırın, tabiatın ve coğrafyanın yapısına uymak zorundadır. Burada uyuşukluğa, gevşekliğe yer yoktur.      

Garipname’ye göre ; “Alp” kişide sağlam yürek, pazı kuvveti, gayret, iyi bir at, özel bir giysi, iyi bir kılıç, süngü, yay ve kader birliği ettiği iyi bir arkadaş olmak üzere dokuz şey gereklidir.

Alp; kahramandır, cesurdur, yiğittir. Doğuştan olgun ve güçlüdür. Hayatının her safhasında olağanüstülük bulunur.

Alp aynı zamanda; mütevazı, dürüst, cömert, konukseverdir.

Alplerin eşleri de yiğit, mücadeleci, kahraman kadınlardır.

Dışa dönük bir yapıya sahip olan alp, İslamiyet’i kabul ettikten sonra “gazi tipi” halini almıştır.

Ayrıca veli tipi Türk toplumunda kendini içine hapsetmez, daima bir öte duygusu ile bir ruh göçebesi gibi yaşar.

Fethedilen yeni topraklarda atlı-göçebe ve yerleşik yapıya uygun insan tipleri yetiştirme başarısı gösterilmiştir. Alplikle gazilik, erenlikle dervişlik bunun en güzel örneğidir. Alp-eren, gazi-derviş deyişleri adlarıyla bize bir idealinin ışıltısını vermektedir.

Nâbi; Hayriye adlı ahlaki ve öğretici mesnevisinde “evsatü’n nas” (vasat, orta insan) tipini ön plana çıkarır. 18. yy.dan günümüze kadar uzanan sakin, rahatına düşkün bu tip, alplik ve gazilik geleneğinden gelen bir toplumda pek de sevilmez.

Alp-gazi tipi milletine hesap verir, görevini yerine getirir ve ulu Tanrı’ya borcunu öder. Cihana hükmetmek ülküsü olan Kızılelma, O’nun mücadele azmini artırır. Dünya barışının, bütün milletlerinin “nizam-ı alem”e kavuşması ile sağlanacağını düşünür.

Bu bakımdan insan sevgisini esas alan eren-derviş tipi ile birleşir. Gönlü terbiye ederek, nefsi tanıyarak, insanları severek birlik ve barışı kurma gayretiyle çalışır.

Osmanlı’nın kuruluş aşamasında alplik, ahilik, erenlik kavramlarının birbiriyle dayanışmayı kişilerde görmek mümkündür. Beyler gazidir, cengaverler alp’tir, gönül ehli erendir.

 16.yy gazavetnamelerinde geçen;

         Bu Türk azdur diyü itme bahane
         Onun bir şulesi besdir cihana. (*)

beyitinde inanç ile,

         Erenlerden kuşanmışdur kuşağı
         Bu yolda can veren sanma ölüptür.

deyişindeki anlam, birbirini tamamlamaktadır.

         Şemşir gibi rüy-ı zemine taraf taraf
         Saldın demür kuşaklı cihan pehlevanlar(**)

beyitindeki kendine güven duygusu, zaman içerisinde ve bozulma, çözülme dönemlerinde cesaretlendirmeye yönelerek alp-erenlerin görevlerini hatırlatmaya dönüşmüştür.

         Eder tedvir-i âlem bir mekînin kuvve-i azmi
        Cihân titrer sebât-ı pây-ı erbâb-ı metânetten

        “Ber mekînin azminin kuvveti alemi çevirir; (bunun gibi) metanet sahibinin ayak diremesinden cihan titrer” (***)

 Türk’ün ideal insan tipi olan alp-erenlik Mehmet Akif’te “Asım’ın Nesli” şeklinde karşımıza çıkar, ülkesini koruma görevini yerine getirir:

         Asımın nesli.. diyordum ya… nesilmiş gerçek;
         İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.

Alp-eren tipine duyulan hasret mısrada dile getirilir:

         Alplar, erenler, Başbuğlar
         Ardınca yürüsün tuğlar…
         Yedi iklim, yüce dağlar,
         Karış karış Türk olacak.(****)

Anadolu bozkırında yeniden dirilişin, uyanışın müjdesi tarihin tanıklığında muştulanır:

            Nerde kaldı o çağlar ki
            Analar kurt doğururdu
            Hilkat insan çamurunu
            Destanlarla yoğururdu (*****)

Yeni zamanların alp-eren tipi, Anadolu yaylasında Yunus Emre’den, Mevlana’dan, Hacı Bektaş’ı Veli’den ilham ve destur alarak gönlünü yeni güzelliklere açmaktadır:

          Yiğitlikleri atadan mirastır
          İmanları kutlu elçiden emanet

 Adı efedir

Bahadırlığın yıldırım olup çakmasıdır düşman üstüne

Adı ededir

Yeni destanların yazılmasıdır alnındaki ışıktan

Adı dadaştır

Görkemli dağların kardeşidir başı dumanlı

Adı uşaktır

Bir hasrete çırpınmasıdır sevdasıyla Karadeniz’in

Adı seymendir

Anadolu’nun ortasından bir tan ağartısıdır yeryüzüne

Adı zeybektir

Duruşu ilham verir her bakışta efsanelere

Adı yarendir

Dostluğu güvenlidir dar zamanlarda gelir

Yetişmekte olan alp oğulların, alp torunların muhteşem kültür ve tarihten aldıkları ilham ile aklın yön verici ışığı ve sezginin kavrayıcı, bütünleyici, birleştirici sentezi sayesinde yeni dünyalar kuracakları çağın sancısındadır dünya.

Dip Notları

*        Süzi Çelebi

**      Baki

***    Namık Kemal

****   Y.Niyazi Gençosmanoğlu

***** A.Nihat Asya

 

 

         

Yazar
Ahmet URFALI

AHMET URFALI’NIN ÖZGEÇMİŞİ1955 yılında Emirdağ’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini memleketinde tamamladı. Üniversite tahsilini, Türkçe, Türk Dili ve Edebiyatı ile Sosyoloji üzerine lisans eğitimi gördü. Yurdun değ... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen