Millet olmak için aynı coğrafyada yaşıyor olmak, aynı ırka ve kavme mensup olmak, menfaat birliğine dayalı bir topluluğa mensup olmak yeterli değildir. Millet, duygu, düşünce, heyecan, kültür ve ortak gelecek tasavvuru birlikteliğine sahip topluluk demektir. Milliyette soy ve kökten önce eğitim ve kültür aranır.
Prof. Dr. Nurullah ÇETİN
Millet olmak için aynı coğrafyada yaşıyor olmak, aynı ırka ve kavme mensup olmak, menfaat birliğine dayalı bir topluluğa mensup olmak yeterli değildir. Millet, duygu, düşünce, heyecan, kültür ve ortak gelecek tasavvuru birlikteliğine sahip topluluk demektir. Milliyette soy ve kökten önce eğitim ve kültür aranır.
İnsan hangi toplumun, milletin eğitimini, değerlerini ve kültürünü alırsa o millete mensubiyet duygusu hisseder. Duygu, düşünce ve kültür birliği de ortak dilde yapılan eğitimle sağlanır. O halde dünyada yaşayan 350 milyon Türk’ün birliğini, bütünleşmesini, tek yürek tek bilek olmasını istiyorsak, ortak millî değerlerimizi eğitim kanalıyla paylaşacağız, yayacağız ve içselleştirip uygulamaya koyacağız.
Eğitim kanalıyla Türklerin tek millet olma özelliklerini pekiştirmeleri, bugün tarihî bir zorunluluktur. Zira Batı Türkistan bölgesi Türkleri üzerinde Rus kültür emperyalizmi, Doğu Türkistan bölgesi Türkleri üzerinde Çin kültür emperyalizmi, Anadolu, Trakya, Balkan Türkleri üzerinde Amerika ve Avrupa kültür emperyalizmi, Güney Azerbaycan, Afganistan ve Tacikistan Türklüğü üzerinde Fars kültür emperyalizmi, Irak, Suriye, Mısır Türkleri üzerinde Arap kültür emperyalizmi ciddi bir tehdit halinde varlığını koruyor.
Türk dünyası, maruz kaldığı her türlü kültür emperyalizmi tehdit ve tehlikelerine karşı kendi millî kültürünü, değerlerini, dilini, dinini, geleneklerini göreneklerini, âdetlerini, törenlerini, kimliğini, şahsiyetini koruyabilmesi için mutlaka ortak bir eğitim sistemi içinde kendi kültür ve medeniyetini yeniden kazanmalı ve yaşatmalıdır.
Bütün Türklerin tek millet olabilmesi için eğitim kurumu kanalıyla şu değerleri paylaşması, benimsemesi, yaşaması, yaşatması ve nesiller boyu aktarması gerekiyor:
1.İnançta Birlik: Varlık, yokluk, yaratılış, yaratıcı, hayatın anlamı, zaman, mekân, ölüm, ölüm ötesi gibi var oluşla ilgili alanlarda hayatımızı anlamlandıran temel ortak değerimiz İslam’dır. Diniyle milliyetini en fazla birleştirebilmiş millet Türklerdir. Arapların bile aşağı yukarı yüzde yetmişi Müslüman otuzu başka dindendir. Ama Türklerin yüzde doksanbeşi Müslüman, yüzde beşi başka dinlere mensuptur. O halde dünya Türkleri için uyumlu, ahenkli, duygu, düşünce ve kültür birliği sağlayan temel kaynağımız İslam’dır. Türk millî kültürünün önemli bir kaynağı İslam’dır.
Dolayısıyla bütün Türk dünyasında kuracağımız ortak eğitim sistemi içerisinde Maturidilik ve Yeseviliğe dayalı gerçek bir İslam anlayışını yaymamız gerekiyor. Türk dünyasında dinî anlamda iki önemli tehlike vardır:
1.Misyonerlik: Hristiyanlar korkunç miktarlarda para, zaman ve enerji harcayarak Türkler arasında Hristiyanlığı yaymaya çalışmaktadırlar.
2. Yanlış Cemaat ve Tarikatlar: Türklerin arasında yayılmış olan bir sürü sapık cemaat ve tarikatlar Türkleri tek bir millet olmaktan çıkarmış bölüp parçalamıştır. Arap örf, âdet, duyuş, düşünüş ve yaşayış şekilleri Türklere âdeta İslam diye dayatılarak Türkler Araplaştırılmaya çalışılmaktadır.
Bu sapmalara karşı inançta, felsefede, düşüncede akıl ve nakil birlikteliğini esas alan Maturidilik ve uygulamada, yaşayışta, ahlakta, kalp derinliğinde Yesevilik ahlakına dayalı bir İslam anlayışı Türk eğitim sisteminin temel unsuru olmalıdır.
*Bilgide Birlik: Yani bilgi nedir, kaynağı nedir, önemi, anlamı, işlevi, yöntemi, değeri nedir gibi konularda da akılcı, deneyci, gözlemci, araştırıcı, sorgulayıcı bir eğitim sistemiyle sağlam bilgiye ulaşma imkânları sağlanmalıdır. Ayrıca Türklerin tarih boyunca ortaya koyduğu bilgi ve tecrübe birikimi de Türk eğitim ve bilim sisteminde önemli bir yere sahip olmalıdır. Sağlam, gerçekçi, işlevsel bilgi ve bilim sahibi olursak ve bu bilgi birikimini uygulamaya, teknolojiye aktarırsak hem birliğimizi sağlarız, hem de ilerler, kalkınırız.
*Ahlakta Birlik: İnsanlararası her türlü ilişki biçimi, ahlakî ilke ve değerler etik dediğimiz alanı oluşturur. Dünya Türklerinin birleşmesi, bütünleşmesi, kaynaşması, şuurlu bir millet olabilmesi için doğru, faydalı, iyi ve güzel değerlerine dayalı insan ilişkileri sistemleri olan sağlam ahlakı benimsemeli, yaymalı ve uygulamada dolaşıma sokmalıyız. Ticari ahlakımızdan toplumsal ahlakımıza kadar her alandaki insan ilişkilerimizde kadim Türk-İslam ahlak ilkeleri, ruh ve felsefesini tekrar diriltmeli, geliştirmeli ve hayatımıza geçirmeliyiz. Türklerin hem kendi millî ruh ve yaşantılarından hem de İslam’dan alarak ürettikleri Türk-İslam ahlakı, hem çok derin ve zengin bir kültüre dayalıdır hem de evrensel anlamda insanîdir. Yüzyıllar boyunca yaşadığımız ve yaşattığımız Türk-İslam ahlak ve medeniyetini yeniden diriltmeli ve yaymalıyız. Bu da ancak sağlam, etkili, düzenli bir eğitimle olur. Özellikle bugün bütün Türklerin yeniden ayağa kalkabilmeleri için mutlaka kendi kültür ve medeniyetlerine dayalı değerler eğitimini siyasetlerinin temeli haline getirmelidir.
* Zevkte Birlik: Güzelduyu, güzellik duygusu, zevk insan olmanın temel değeridir. Hayatı ve dünyayı güzelleştirmek, güzel algılamak, güzel hissetmek, güzellik değeri üretmek demek olan estetik, Türk milletinin en eski zamanlardan beri ürettiği, yaşadığı ve yaşattığı bir medeniyet değeridir. Güzel sanatların her türünde çok zengin bir estetik birikimimiz var. Bunların çoğunu unuttuk. Türk devlet ve toplulukları, oluşturacakları ortak bir eğitim sistemi içerisinde geleneksel sanatlarımızı diriltmelidir. Ayrıca yeni, modern sanatlar üreterek estetik birikimimizi zenginleştirmelidir.
Bütün Türk devlet ve toplulukları, ortak bir eğitim sistemi belirlemelidir. Bu ortak eğitim sisteminde bütün Türkleri tek millet Türk milleti haline getirecek şu faaliyetlere yer verilmelidir:
*Ortak bir iletişim sistemi kurabilmemiz için Türkiye Türkçesi ve diğer Türk lehçeleri okullarda, özel kurslarda ya da başka araç ve imkânlarla öğretilmelidir.
*Türk devlet ve toplulukları arasında üniversite öğrencileri ve hocaları arasında değişim programları uygulanmalıdır.
*Türk devlet ve topluluklarındaki orta dereceli okullarda ortak Türk tarihi, edebiyatı, coğrafyası, kültürü, değerleri öğretilmelidir.
*Ortak bir Türk Bilimler Akademisi kurulmalıdır.