Tüm bu bilgilerden hareketle Semerkant Zirvesi’nin sonuç bildirgesine değinmek gerekirse, en önemli gelişmenin “2022-2026 TDT Strateji Belgesi”nin kabul edilmesi olduğu söylenebilir. Böylece TDT, 2040 Vizyon Belgesi’ne ilişkin ilk yol haritasını şekillendirmiştir. Nitekim zirvenin sonuç bildirgesine yansıyan diğer unsurlar ise iki ana meseleye odaklanmaktadır. Bunlardan ilki, bölgesel barış ve güvenlik ortamının sürdürülebilmesi ve istikrarın sağlanmasıdır. İkincisi ise ekonomi ve enerji temelli işbirliklerinin yoğunlaştırılması çabasıdır.
*****
Dr. Doğacan BAŞARAN[i]
11 Kasım 2022 tarihinde Özbekistan’ın kadim şehri Semerkant’ta Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Dokuzuncu Liderler Zirvesi gerçekleştirilmiştir. Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev’in ev sahipliğinde düzenlenen zirveye, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Kasım-Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sayın Sadır Caparov, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan Eski Devlet Başkanı ve Türkmenistan Ulusal Konseyi Halk Maslahatı Başkanı Sayın Gurbanguly Berdimuhamedov ve Macaristan Başbakanı Sayın Viktor Orban katılmıştır.[1]
“Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru” temasıyla gerçekleşen zirve, alınan kararlar ve liderlerin verdiği mesajlar bakımından büyük önem arz etmektedir. Söz konusu zirveyle birlikte görev süresi sona eren TDT Genel Sekreteri Sayın Baghdad Amreyev, 10 Kasım 2022 tarihinde yayınlanan “Daha Güçlü, Bütünleşmiş ve Birleşmiş Türk Dünyasına Doğru” başlıklı makalesinde gerek Semerkant Zirvesi’nin ruhuna gerekse de teşkilatın vizyonuna uygun bir biçimde Türk Dünyası’ndaki bütünleşme çabalarını ortaya koymuştur. Nitekim Sayın Amreyev, mevzubahis makalesinde teşkilatın vizyonunu da yansıtan şu ifadelere yer vermiştir:[2]
“Ortak kültürel zenginliğin, değerlerin, ilkelerin ve çıkarların desteklenmesi, Türk işbirliğinin merkezinde yer almaktadır. Türk devletleri bu ortak yönleriyle birbirine kenetlenmeli ve bunun üzerinde öğrenip büyümelidir.”
Sayın Amreyev’in de belirttiği üzere ortak kültürel zenginliğin, değerlerin, ilkelerin ve müşterek çıkarların desteklenmesine dayanan bir işbirliğini ortaya koyan TDT, zirvede aldığı kararlarla istikrarsızlıklarla anılmak istenen bölgenin barış yapıcı aktörü olduğunu net bir şekilde gözler önüne sermiştir. Zira TDT; bölgesel işbirliği, refah, kalkınma ve güvenlik arayışlarının merkezi olarak hızla yükselmekte ve tüm dünyanın dikkatini çekmektedir.
Bu doğrultuda Sayın Mirziyoyev, “Yeni Ekonomik Fırsatlar Bölgesi” oluşturmayı önererek[3] devletlerin karşılıklı çıkarlara öncelik veren ve haliyle “kazan-kazan” mantığıyla işleyen yaklaşımlarını derinleştirecekleri mesajını vermiştir. Bu durum, TDT bünyesindeki ekonomik entegrasyonun hız kazanacağına işaret etmektedir
Bu kapsamda Sayın Mirziyoyev, Trans-Hazar Uluslararası Koridoru’nun daha işlek hale getirilmesi için ciddi adımların atılması gerektiğini vurgulayarak TDT’nin yalnızca bölgesel değil; küresel işbirliğine önem verdiğini gözler önüne sermiştir.[4] Bu da TDT’nin bloklar değil; işbirliği köprüleri inşa eden bir aktör olarak konumlandığını göstermektedir. Dolayısıyla Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle tıkanan Kuzey Koridoru’nun durumu da göz önünde bulundurulduğunda, Trans-Hazar Uluslararası Koridoru’nu; yani Orta Ulaştırma Koridoru’nu merkeze alan ve böylelikle Çin ile Avrupa’yı Orta Asya-Hazar Denizi-Kafkasya güzergâhı üzerinden bağlayan projelerin ağırlık kazanacağı ifade edilebilir.
Ayrıca Sayın Mirziyoyev, küresel düzeyde yaşanmakta olan gıda krizine dikkat çekerek “Türk Tarım Forumu”nun önemine vurgu yapmıştır. Üstelik Türk Dünyası’nın krizler karşısında küresel düzeyde yapıcı bir aktör olduğunu ortaya koyarcasına Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’yle (FAO) kapsamlı bir ortaklık kurulması önerisinde de bulunmuştur.[5] Bu da küresel krizler karşısında TDT üstleneceği yapıcı rolü yansıtması bakımından oldukça mühim bir tekliftir. FAO’yla geliştirilecek işbirliği vesilesiyle Türk devletlerinin tarım bakımından önemli ilerlemeler kat edeceğini öne sürmek mümkündür.
Zirvede konuşan Sayın Aliyev de Türk Dünyası’nın 200 milyondan fazla insanın yaşadığı geniş bir coğrafyayı kapsadığını, büyük ekonomik potansiyele, enerji kaynaklarına ve ulaşım hatlarına sahip olduğunu vurgulayarak TDT bünyesindeki işbirliği potansiyelini hatırlatmıştır.[6] Ayrıca Sayın Aliyev, aşağıdaki ifadeleri kullanarak TDT’nin gönül coğrafyasının üye devletlerin sınırlarından çok daha geniş olduğu mesajını vermiştir:[7]
“TDT üyesi ülkelerin dışında yaşayan soydaşlarımızın hak, güvenlik ve milli kimliklerinin korunması, asimile olmamaları gibi konularına artık teşkilatımız bünyesinde her zaman önem verilmesinin zamanının geldiğini düşünüyorum.”
Sayın Tokayev ise entegrasyonun kültürel boyutuna ilişkin yapıcı önerilerde bulunarak Türk devletleri arasında birleşik eğitim sistemi oluşturulması önerisinde bulunmuştur. Bu çerçevede Sayın Tokayev şu ifadeleri kullanmıştır:[8]
“Ülkelerimizin yüksek eğitim kurumları arasında birleşik eğitim sistemini oluşturmak gerek. Gençlerimizin Türk dillerini öğrenmeleri ve kardeş halkların tarihini, kültürünü tanımalarını sağlamak için 2023 senesinde Türk devletlerinin birleşik üniversiteler ağının kurulması yönündeki konunun değerlendirilmesini öneriyorum.”
Sayın Caparov, Kırgızistan’ın Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamış ve Trans-Hazar Uluslararası Koridoru’na atıfta bulunarak Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demiryolu Projesi’ni hatırlatmıştır. Yani Sayın Caparov, bölgesel, bölgeler arası ve küresel ticarette işbirliğine dayalı perspektifin ehemmiyetini hatırlatmıştır. Bu nedenle de “Güç birliktedir.”[9] diyen Kırgız lider şu açıklamayı yapmıştır:[10]
“Mevcut kriz koşullarında örgüt çerçevesinde ticari ilişkileri genişletmek ve yeni tedarik zincirleri bulmak için ülkelerimizin daha da yakın işbirliği yapması gerekmektedir.”
Ayrıca zirvede Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Sayın Kurbanıçbek Ömüraliyev, görev süresi dolan Sayın Amreyev’in yerine TDT Genel Sekreteri seçilirken; görev süresi dolan Sayın Darhan Kıdırali’nin yerine de Uluslararası Türk Akademisi Başkanı olarak Sayın Şahin Mustafayev görevlendirilmiştir. Diğer taraftan TDT’nin 2021 yılında düzenlenen İstanbul Zirvesi’nden itibaren tam teşekküllü bir uluslararası örgüte dönüşme çabası içerisinde olduğu düşünüldüğünde, Sayın Ömüraliyev gibi tecrübeli bir diplomatın bahsi geçen göreve seçilmesi büyük önem arz etmektedir. Çünkü Sayın Ömüraliyev, Kırgızistan’ın Belarus, Estonya, Letonya, Litvanya, Türkiye ve İsrail’de Olağanüstü ve Tam Yetkili Büyükelçisi ve Bağımsız Devletler Topluluğu Daimî Temsilcilisi olarak görev yapmış tecrübeli bir isimdir.[11]Zaten TDT işleyiş mekanizması bağlamında “Nahçıvan Antlaşması’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Protokol”ün imzalanması da tam teşekküllü bir uluslararası örgüte dönüşme iradesini yansıtmaktadır.
Sayın Erdoğan ise yaptığı konuşmada Ukrayna Savaşı kapsamında küresel istikrarsızlıklara ve sorunlara dikkat çekmiş ve Türk Dünyası’nın barış yapıcı rolünü ön plana çıkarmıştır. Ayrıca Sayın Erdoğan, TDT’nin tam teşekküllü uluslararası örgüte dönüşme yolunda attığı adımlara ithafen “Teşkilatımızın uluslararası mecrada görünürlüğünü arttırmamız önem arz ediyor.” demiştir.[12] Buna ek olarak Sayın Erdoğan, ekonomik entegrasyonun geliştirilmesi noktasında da “Ortak Yatırım Fonu” ihtiyacına dikkat çekmiştir.[13] Nitekim Semerkant Bildirisi vesilesiyle Sayın Erdoğan’ın önerisi kabul edilmiştir. Sayın Amreyev’in bu fonun başkanlığına seçilmesi ise Sayın Amreyev’in Türk Dünyası’nın bütünleşmesine olan katkılarının devam edeceğini göstermektedir. Bu noktada 4 Kasım 2022 tarihinde Türk Devletleri Banka Birlikleri Konseyi’nin kurulduğu da göz önünde bulundurulduğunda, ekonomik entegrasyonun hız kazanacağını ifade etmek mümkündür.[14]
Öte yandan TDT’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılına denk gelecek şekilde 2023 senesini “Türk Medeniyetinin Yükseliş Yılı” ilan etmesi de göz ardı edilmemesi gereken bir hadise olup; birlik devletleri arasındaki dayanışma ruhunu açıkça ortaya koymaktadır.[15] Benzer bir şekilde söz konusu dayanışma kültürünü yansıtan bir başka gelişme de TDT tarafından Sayın Erdoğan’a Türk Dünyası entegrasyon süreçlerine olan yapıcı katıları nedeniyle “Türk Dünyası Ali Nişanı”nın verilmesi olmuştur.
TDT’ye 2021 yılındaki İstanbul Zirvesi’nde “Gözlemci Üye” statüsüyle katılan Türkmenistan’ın Eski Devlet Başkanı ve mevcut Ulusal Konseyi Halk Maslahatı Başkanı Sayın Berdimuhamedov da işbirliğinin karşılıklı çıkarları önceleyen yapıcı boyutlarına odaklanılması gerektiğini ifade ederek şunları söylemiştir:[16]
“Stratejik misyonumuzun bir parçası olarak bu organizasyonun ticaret, enerji, ulaşım, çevre, kültür ve insani alanlardaki olanaklarının artırılmasına katkıda bulunuyoruz. Türkmenistan’ın ulaştırma ve enerji sektörlerini TDT’nin öncelikli yönlerinden biri olarak görüyorum.”
Dahası zirve sırasında Türkmenistan’ın “TDT Aksakalı” olarak görev yapan Sayın Berdimuhamedov’a Türk Dünyası’na olan hizmetleri hasebiyle “Türk Dünyası Ali Nişanı” da takdim edilmiştir.
Bir diğer gözlemci üye olan Macaristan adına konuşan Sayın Orban ise küresel enerji krizi bağlamında Trans-Hazar Ulaştırma Koridoru’nun en rasyonel yol haritası anlamına geldiğini belirtmiştir. Buna ek olarak Sayın Orban, “Ülkemiz, TDT’nin çalışmalarını desteklemektedir ve önümüzdeki on yılda Türk vizyonunun başarıyla uygulanabilmesini için çalışacaktır.” diyerek Budapeşte yönetiminin TDT’ye olan inancını dile getirmiştir.[17]
Öte yandan zirvede alınan en kritik kararlardan birinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) gözlemci üyeliğinin onaylanması olduğu belirtilmelidir. Çünkü bu karar, Karabağ Sorunu’ndan sonra Kıbrıs Meselesi’nin de Türk Dünyası’nın ortak meselesi olarak kabul edildiğini gözler önüne sermektedir. Aynı zamanda karar, TDT’nin genişleme ve büyüme eğiliminde olduğunu ve diğer aktörler tarafından bir cazibe merkezi şeklinde değerlendirildiğini göstermektedir. Dahası karar, KKTC’nin tanınmasına ilişkin yeni gelişmeler yaşanabileceğinin de habercisidir. Nitekim KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye olarak kabul edilmesinin ardından açıklama yapan KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar şunları söylemiştir:[18]
“Devletimiz, uluslararası bir örgütte ilk kez anayasal adıyla KKTC olarak bu statüyü kazanmıştır. Tarih sayfalarına geçecek milat niteliğindeki bu unsur, bizim için ilave bir gurur vesilesidir.”
Ayrıca zirvede verilen mesajlara bakıldığında terörizm, ayrılıkçılık, aşırılıkçılık, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi güvenlik konularındaki işbirliğinin derinleştirilmesi ihtiyacına da dikkat çekildiği görülmektedir. Kuşkusuz bu durum, entegrasyonun güvenlik boyutunda da ilerleyeceği anlamını taşımaktadır. Bu da gerek arabuluculuk diplomasisine ağırlık veren barış yapıcı rolü gerekse de krizler karşısındaki ön alıcı diplomasi anlayışı nedeniyle TDT’nin Afgan Sorunu başta olmak üzere bölgesel güvenliği ilgilendiren meselelerde daha inisiyatif alacağı anlamına gelmektedir.
Tüm bu bilgilerden hareketle Semerkant Zirvesi’nin sonuç bildirgesine değinmek gerekirse, en önemli gelişmenin “2022-2026 TDT Strateji Belgesi”nin kabul edilmesi olduğu söylenebilir. Böylece TDT, 2040 Vizyon Belgesi’ne ilişkin ilk yol haritasını şekillendirmiştir. Nitekim zirvenin sonuç bildirgesine yansıyan diğer unsurlar ise iki ana meseleye odaklanmaktadır. Bunlardan ilki, bölgesel barış ve güvenlik ortamının sürdürülebilmesi ve istikrarın sağlanmasıdır. İkincisi ise ekonomi ve enerji temelli işbirliklerinin yoğunlaştırılması çabasıdır.
Öncelikle bölgesel güvenlik ve barış arayışları bağlamında TDT’nin ortaya koyduğu başlıca önerilere bakmak gerekirse TDT’nin bölgesel işbirliğine ağırlık verdiğini gösteren en önemli husus, Orta Asya Devlet Başkanları arasında yürütülen istişare toplantılarına verilen önemin altının çizilmesidir.[19] Zira bu durum, TDT’nin Tacikistan’a da büyük değer verdiğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Nitekim bildirgede Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki sınır sorunlarının barışçıl yollarla çözülmesi ihtiyacına vurgu yapılmıştır.[20] Yani TDT, istikrarlı bir Orta Asya istemektedir.
Benzer bir şekilde bildirgede Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunların da devletlerin uluslararası hukuk nezdinde tanınan topraklarını karşılıklı olarak tanıması çağrısı yapılmıştır.[21] Bu durum koridorların güvenliğine verilen özel önemle de yakından ilişkilidir. Zira istikrarlı bir Türk Dünyası, barışın egemen olduğu güvenli bir Kafkasya’ya ihtiyaç duymaktadır.
Bölgenin en önemli güvenlik problemlerinden biri ise Afgan Sorunu’dur. Nitekim Semerkant Bildirgesi’nde Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Mirziyoyev’in daha önce Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı Zirvesi’nde dile getirdiği BM’yle koordineli bir komisyonun kurulması önerisine atıfta bulunularak[22] Afganistan’da kapsayıcı hükümet kurulması çağrısı yapılmış ve bu amaç doğrultusunda “Yüksek Düzeyli Uluslararası Afganistan Müzakere Grubu” kurulma girişiminin memnuniyetle karşılandığı belirtilmiştir.[23] Ayrıca TDT üyeleri ayrılıkçılık, aşırılıkçılık ve terörizmle mücadele kapsamında uluslararası örgütlerde işbirliği yapma iradelerini metne de yansıtmıştır.[24]
Ekonomik boyutta ise liderlerin konuşmalarında da olduğu gibi Trans-Hazar Uluslararası Koridoru’nun önemine dikkat çekilmiştir. Ayrıca zirvede kabul edilen “2023-2027 Enerji İşbirliği Programı”nı da mevzubahis koridordan bağımsız düşünmek doğru olmayacaktır. Dolayısıyla Trans-Hazar Uluslararası Koridoru’nun yalnızca transit değil; enerji koridoru olarak da önem arz ettiği vurgulanmalıdır.
Buna ek olarak bildirgede “Basitleştirilmiş Gümrük Koridoru” konusunda imzalanan anlaşmanın ehemmiyetine de dikkat çekilmiştir.[25] Dolayısıyla zirvenin temel hedeflerinden biri olan ekonomik entegrasyon konusunda güçlü bir iradenin varlığından bahsedilebilir. Dahası Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı Anlaşması da koridorları merkeze alan Türk Dünyası’nın Asya ile Avrupa arasındaki bağlantıyı kuran köprü olma iradesini ortaya koymuştur.[26] Nitekim “TDT Ticaretin Kolaylaştırılması Stratejisi”nin kabul edilmesinden duyulan memnuniyet de bildirgeye yansımış ve TDT Üye Ülkeleri ile Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması’nın ve Dijital Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın sonuçlandırılması arzusuna vurgu yapılmıştır.[27]
Sonuç olarak Sayın Mirziyoyev’in ev sahipliğinde gerçekleşen TDT Semerkant Zirvesi, Türk Dünyası entegrasyon süreçlerinin hız kazandığını tüm dünyanın gözleri önüne sermiştir. Bu anlamda Türk Dünyası, istikrarsızlıklar ve krizlerle kaosa sürüklenmek istenen dünyanın barış yapıcı aktörü olarak konumlanmaktadır. Bu kapsamda ekonomik işbirliği ve koridorlar bağlamında Asya ile Avrupa arasındaki bağlantıyı güçlendirme iradesini ortaya koyan TDT üye ülkeleri, krizler karşısında da diyaloğu barışın teminatı olarak gören yaklaşımlarını Semerkant Bildirgesi’ne yansıtmıştır. TDT’nin 2023 yılındaki Devlet Başkanları Zirvesi’nin ise Kazakistan’da düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Bu zirveye giden süreçte TDT ülkelerinin birbirleriyle, bölgeleriyle ve dünyayla olan ilişkilerini güçlendirecekleri ve teşkilatı tam teşekküllü bir bir uluslararası örgüte dönüşmesi için gereken somut adımlar atmaya devam edeceği öngörülebilir.
Kaynaklar
[1] Mehmet Seyfettin Erol, “Organization of Turkic States Samarkand Summit: “Towards Common Development and Prosperity” in the Turkish World”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/organization-of-turkic-states-samarkand-summit-towards-common-development-and-prosperity-in-the-turkish-world/?lang=en, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[2] Baghdad Amreyev, “Daha Güçlü, Bütünleşmiş ve Birleşmiş Türk Dünyasına Doğru”, Türk Devletleri Teşkilatı, https://www.turkkon.org/assets/pdf/haberler/turk-devletleri-teskilati-genel-sekreteri-tarafindan-kaleme-alinan-makale-daha-guclu-daha-butunlesmis-ve-daha-birlesmis-turk-dunyasina-dogru-2676-163.pdf, (Erişim Tarihi: 11.11.2022), s. 1-2.
[3] Aynı yer.
[4] “Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde Konuştu”, TRT Avaz, https://www.trtavaz.com.tr/haber/tur/avrasyadan/ozbekistan-cumhurbaskani-mirziyoyev-turk-devletleri-teskilati-zirvesinde-konus/636e021401a30a0740130bb7, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[5] “Address by President of the Republic of Uzbekistan Shavkat Mirziyoyev at the meeting of the Council of Heads of State of the Organization of Turkic States”, President of the Republic of Uzbekistan, https://president.uz/en/lists/view/5687, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[6] “Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı 9’uncu Zirvesi’nde Konuştu”, Star Gazetesi, https://www.star.com.tr/dunya/aliyev-turk-devletleri-teskilati-9uncu-zirvesinde-konustu-haber-1748521/, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[7] Aynı yer.
[8] “Tokayev’den Türk Devletlerine: Birleşik Eğitim Sistemi Oluşturulmalı”, Haber 7, https://www.haber7.com/dunya/haber/3276715-tokayevden-turk-devletlerine-birlesik-egitim-sistemi-olusturulmali, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[9] “Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov, Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesi’nde konuştu Açıklaması”, Son Dakika, https://www.sondakika.com/haber/haber-kirgizistan-cumhurbaskani-caparov-turk-devletleri-15422043/, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[10] Aynı yer.
[11] “Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları, Kırgız Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Kubanıçbek Ömüraliyev’i Teşkilatın Yeni Genel Sekreteri Olarak Atadı.”, Türk Devletleri Teşkilatı, https://www.turkkon.org/tr/haberler/turk-devletleri-teskilati-tdt-devlet-baskanlari-kirgiz-cumhuriyetinin-ankara-buyukelcisi-kubanicbek-omuraliyevi-teskilatin-yeni-genel-sekreteri-olarak-atadi_2677, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[12] ““Türk Yatırım Fonu’nun En Kısa Sürede Hayata Geçmesi Yararlı Olacaktır””, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/141633/-turk-yatirim-fonu-nun-en-kisa-surede-hayata-gecmesi-yararli-olacaktir, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[13] Aynı yer.
[14] Erol, a.g.m.
[15] “OTS Declares 2023 as ‘Year of the Rise of Turkic Civilization’”, News.az, https://news.az/news/ots-declares-2023-as-year-of-the-rise-of-turkic-civilization, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[16] “Eski Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov, Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde Konuştu”, TRT Avaz, https://www.trtavaz.com.tr/haber/tur/avrasyadan/eski-turkmenistan-devlet-baskani-berdimuhamedov-turk-devletleri-teskilati-zirve/636e170d01a30a0740130bbe, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[17] “Macaristan Başbakanı Orban, Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesi’nde Konuştu”, KonHaber, https://www.konhaber.com/guncel/macaristan_basbakani_orban_turk_devletleri_teskilati_9_zirvesi_nde_konustu-1871306h, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[18] “Ersin Tatar: KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına “Gözlemci Üye” Kabul Edilmesi “Olumlu Gelişme”, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/ersin-tatar-kktcnin-turk-devletleri-teskilatina-gozlemci-uye-kabul-edilmesi-olumlu-gelisme/2735379, (Erişim Tarihi: 11.11.2022).
[19] “Türk Devletleri Teşkilatı Dokuzuncu Zirvesi Semerkant Bildirisi”, Türk Devletleri Teşkilatı, https://www.turkkon.org/assets/pdf/haberler/semerkant-bildirisi-2679-164.pdf, (Erişim Tarihi: 12.11.2022), s. 2.
[20] Aynı yer.
[21] Aynı yer.
[22] Ahmad Khan Dawlatyar, “The Approach of CICA Countries to the Afghan Issue”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/the-approach-of-cica-countries-to-the-afghan-issue/?lang=en, (Erişim Tarihi: 12.11.2022).
[23] “Türk Devletleri Teşkilatı Dokuzuncu…”, a.g.m., s. 2-3.
[24] Aynı yer.
[25] “Türk Devletleri Teşkilatı Dokuzuncu…”, a.g.m., s. 5.
[26] “Türk Devletleri Teşkilatı Dokuzuncu Zirvesi Semerkant’ta Gerçekleştirildi.”, Türk Devletleri Teşkilatı, https://www.turkkon.org/tr/haberler/turk-devletleri-teskilati-dokuzuncu-zirvesi-semerkantta-gerceklestirildi_2678, (Erişim Tarihi: 12.11.2022).
[27] “Türk Devletleri Teşkilatı Dokuzuncu…”, a.g.m., s. 3-4.
—————————————————–
Kaynak:
https://www.ankasam.org/turk-devletleri-teskilati-semerkant-zirvesi-guclu-ve-butunlesmis-turk-dunyasina-dogru/
[i] Dr. Doğacan BAŞARAN, 2014 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2017 yılında Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası Güç İlişkileri Bağlamında İkinci Dünya Savaşı Sonrası Hegemonik Mücadelelerin İncelenmesi’’ başlıklı teziyle almıştır. Doktora derecesini ise 2021 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı‘nda hazırladığı “İmparatorluk Düşüncesinin İran Dış Politikasına Yansımaları ve Milliyetçilik” başlıklı teziyle alan Başaran’ın başlıca çalışma alanları Uluslararası ilişkiler kuramları, Amerikan dış politikası, İran araştırmaları ve Afganistan çalışmalarıdır. Başaran iyi derecede İngilizce ve temel düzeyde Farsça bilmektedir.