“Türkiye’nin ayağına atılan taş bizim başımıza değer.” diyen, Türklüğün hadimi Ganire Hanımı çok genç yaşta kaybetmiş olmaktan derin bir teessür duyuyoruz. Türk Milletinin başı sağolsun. Ganire Hanıma Yüce Allah’tan gani gani rahmet diliyoruz. Rûhu şâd, mekânı cennet olsun.
ANA
Bu gece uyuyamadım anne,
36 yaşın korkusu vardı içimde.
Beni 37 yaşıma götüren gecenin
Seherinde soğuk var,
Seherinde kar…
Üşüdüm, anne!
Bütün gece
Sesin çınladı kulaklarımda
Geçmişten gelen sesin:
“Uyu kızım
Büyü, kızım,
Yürü, kızım,
Dil aç kızım,
Konuş kızım!” diyordun…
***
Büyüdüm, anne,
Tarihin en amansız
Yıllarında büyüdüm.
Dil açtım, anne,
Hayatın en çetin
Yollarında yürüdüm!
Amansızca vuran oldu,
Düştüm kalktım kaç kere
Kalktım kalkmasına da,
Ama kalbim çok acıdı,
Canım çok yandı anne…
Sen bana bu dünyada
Vicdanların kör olduğunu
Kadın olmanın,
Böylesine zor olduğunu
Söylememiştin…
***
Ayakların üstünde durmak,
Namusunla yaşamak,
Hak bildiğini eylemek
Hep doğruyu söylemek…
Her şeyin bedeli varmış
Kadın olmanın bedeli
Her şeyden daha ağırmış!
Bunları bana söylememiştin…
Kimseye göstermedim gözyaşlarımı,
İçime akıtmayı öğrendim, anne,
Mutluluk rolü yaparak,
Acıları yendim, anne.
Yüreğim avucumdayken
Başım dimdik gezmeyi
Öğrendim anne…
Bana vuranlar sevinmesin diye
Düşmemeyi öğrendim
Ve yalandan gülmeyi…
Öyle bir öğrendim ki,
Ağrıları, azapları yuttum
Gülmenin aslını da unuttum.
Mutluluk rolü oynamayı
Öyle öğrendim ki,
Mutluluğu, unuttum…
***
Bu gece
Sesin geldi kulaklarıma,
Bana masal anlatıyordun,
İyinin kötüye her zaman
Galip geleceğini söylüyordun.
Ben tam 36 yıl
Günü güne ekledim
İyilerin zaferini bekledim anne!
Nedense kötüler güldüler
Kötüler galip geldiler!
Masalların böyle bitmiyordu anne…
Seni dinliyordum,
“Bir varmış, bir yokmuş…”
Benim masalımda
“Yok”lar daha çokmuş, anne…
Büyüdüm, anne,
Artık o kız değilim,
Sana daha çok yakınım
Acı ve gözyaşlarıyla
Büyüyen bir kadınım…
***
Hatırlar mısın anne?
Kâbe’ye gidiyorduk…
Sessizce dua ediyordun.
Birden sana
Kim için dua ettiğini sordum.
Yüzüme bakıp:
“Anne olunca anlarsın ”dedin.
Ben anne olmadım…
Ama seni az da olsa anladım…
Arkamdan vuran dostları,
Kalbimi verdiğim sevgilinin
Üvey bakışlarını görünce
Anladım, anne!
Arkamı dönebileceğim
Tek varlıkmışsın…
Sevincimi paylaştım seninle,
Ama üzülmeyesin diye
Paylaşmadım kederimi.
Aslında hüznümü tek sen gördün,
Değiştiremedim kaderimi…
Beni bir tek sen anladın
Sende gördüm aşka düşenin
Tenha ve ıssız olduğunu
Sende gördüm anlayışın
Nasıl sessiz olduğunu…
***
Sevdiğim bana:
– Sen benim hiçbir şeyimsin!
Dedikten beş dakika sonra
Sen bana:
-Sen benim her şeyimsin, demiştin.
Oysa ben senin değil,
***
Onun her şeyi olmak istiyordum
Onun gönlüne dolmak istiyordum…
Ne çabuk geçti zaman,
36 yıl boyunca,
Sen oldun yanımda her an
Senin gözlerinde,
Gazapların en güzeli olurdu
Birileri beni ağlattığında…
Alevlerin en yakıcısı olurdu
Birileri beni aldattığında…
Göçmenlerin yurt hasretini,
Yurtsuz çocukların gözyaşlarını
İçimde hissettim yine.
Savaşta yitirdiğim dostlarımın
Gözlerini, arzularını, hayallerini
Hiç unutmadım, anne…
Beni acılar büyüttü,
Bu yüzden güçlüyüm, anne!
Gençliğin, aşkın, sevdanın tadı
Bir amansız savaşla batıp gitti.
Aşk? Tanıyamadan yitip gitti…
Yapraklar gibi gökte uçuyordu
Ben aşkı tanıdığımda,
Aşk benden kaçıyordu…
***
37 yaşıma ulaştım anne,
Ateşe atılan Janna’dan,
Vatan uğruna…
Kir’in başını kesen Tomris’ten,
İskender’e adalet dersi
veren Nüşabe’den,
Sevgi şehidi Leyla’dan
Daha çok yaşadım anne!
Ama ne Tomris olabildim,
Ne Janna ne de Nüşabe,
Leyla da olamadım, anne,
Ama senin, her şeyin oldum.
Beni çocukluğuma götür anne,
Mutlu sonla biten masallar anlat.
“Var”ları çok olsun, masalların
“Yok” ları bir kenara at.
36 yaşın bu hoyrat akşamına
Alışmak istiyorum
Ve 37 yaşıma
Senin masallarına inanarak
Ulaşmak istiyorum anne!
Şiir: Ganire Paşayeva
Rûhu şâd olsun.
Türk Dünyasının başı sağ olsun.