Merve DÜNDAR
Son yıllarda Türkiye’de doğum oranları hızla düşüş göstermektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2001 yılında 2,38 olan toplam doğurganlık hızı, 2023 yılında 1,51’e geriledi. Toplam doğurganlık hızı 2014 yılından bu yana her yıl azalırken 2017 yılından bu yana ise nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında seyretmektedir. Doğurganlık 2,10’un altına düştükten bir süre sonra nüfusun azalmaya başlayacağı belirtilmektedir. Nitekim Türkiye’nin yıllık nüfus artış hızı 2022 yılında binde 7,1 iken, 2023 yılında binde 1,1’e geriledi.
Doğum oranındaki düşüş, nüfus artış hızının azalmasına ve demografik yapının değişmesine yol açmaktadır. Ekonomik zorluklar, işsizlik, sosyolojik ve psikolojik faktörler gibi etmenler, doğum oranlarının düşüşünde önemli rol oynamaktadır. Bu yazıda, doğum oranlarının düşüş nedenleri, etkileri ve çözüm önerileri ele alınmaktadır.
Doğum oranlarındaki düşüş, sadece sayısal bir azalma değil, aynı zamanda demografik bir değişimi de beraberinde getirmektedir. 2001 yılında 26,7 olan annenin ortalama yaşı, 2023 yılında 29,2’ye yükselmiştir. Bu durum, kadınların biyolojik olarak daha geç yaşlarda anne olmayı tercih ettiğini göstermektedir.
Benzer yaşsal değişim ilk evlenme yaşında da görülmektedir. 2023 yılında 2001 yılına kıyasla, kadının ortalama ilk evlenme yaşı 22,7’den 25,7’ye, erkeğin ortalama ilk evlenme yaşı 26’dan 28,3’e yükseldi.
Değerlendirme notuna buradan ulaşabilirsiniz.
————————————————
Kaynak: