İbrahim BAYKAN
Bu iki terimi kullanırken bazen karıştırırız. Yani; tutumluya cimri, cimriye de tutumlu diyebiliyoruz.
TUTUMLU: Aşırıya kaçmadan ölçülü ve yeteri kadarını tüketir.
Örnek mi?
*Harcama yaparken hep yarınını ve geleceğini düşünür,
*Alacaklarında lükse ve pahalıya kaçmaz, işini görüyorsa kanaat eder,
*Tüketimde titizdir. Gereksiz ışıkları söndürür ve su kaçıran musluğu hemen onarır,
*Telefonunu zorunlu hallerde ve kısa kullanır. Tarife gazına gelmez,
*Yedikleri ve içtikleri çöpe gitmez. Artsa da daha sonra tüketir,
*Gelir gider planı yapar. Bütçesinde çok az da olsa artırıma gider,
*Vaktini boşa harcamaz ve en iyi bir şekilde değerlendirmeye çalışır,
*Fırsatları değerlendirir, yaz aylarında pahalı olanı kışın; kış aylarında pahalı olanı yazın alır.
*Tüketime dayalı reklam gazına gelmez.
CİMRİ: Varlık sahibi olduğu halde harcamaz ve bir tür hastalıktır. Aşağıdaki verilen örnekler tutumlulukla karıştırılmamalıdır.
Örnek mi?
*Kendisine yemek ısmarlayana çay bile ısmarlamaz,
*Lise yıllarındaki giysilerini halen giyer,
*Sağlıksız da olsa eski evinde oturur,
*Kırık ve dökük de olsa aynı eşyalarını ne atar ne satar ve kullanır,
*Akşamları gözlerini bozma uğruna televizyonun verdiği ışıkla aydınlanır,
*Su tüketiminden dolayı çok seyrek banyo yapar,
*Çocukları; ancak kendilerinin ölümünden sonra refaha kavuşur,
*Klimalı araba alır ama klima hiç çalıştırılmadan araba eskir,
*Ailesiyle hep tartışma halindedir ve sürekli alım satım ve sözde israftan bahseder,
*Bulaşık yemek kaplarını içi lazım diyerek sadece içlerini yıkar ve yıkatır,
*Çok enerji tüketiyor diye teknolojik aletlere daima karşıdır,
*Getirisi olmayan hayvanı beslemez, bitkileri yetiştirmez,
*Misafiri hiç sevmez. Gelen misafiri tez kaçırır,
*Berbere çok seyrek gider; şayet kel ise yarı tıraş pazarlığı yapar,
*Sıkı pazarlıkçıdır. Beş artırıp iki inerseniz kandırabilirsiniz ve başardığını zanneder mutlu olur,
*Cüzdan kullanmaz ama parası çok temizdir.
Her ne kadar tutumluluğu cimriliğe tercih etsek de cimrilik de savurganlık kadar zararlı değildir.
