Tuva’lı Kübey’in Sürdürülebilir Yaşam Not Defteri – 3

Tuva’lı Kübey diyor ki;

Enerji olmadan bir an bile yapamayacağınızı hepiniz biliyorsunuz, ey insanoğlu. Bedeninde ki kan akışı durur, beyin hasarına uğrarsınız. Yaşamsal işlevler yitirilir, bedeninizin diğer bölümleri de enerji yokluğundan olumsuz biçimde etkilenir. Aynı durum ulusal ve küresel toplumlarınız içinde geçerlidir. Enerji arzınızda ki bir aksama,   elektronik işlemlerin, ödemelerin,  küresel, yerel tedarik zincirlerlerin durma noktasına geldiğini covid pandemisinde yaşadınız, bir maske için birbirinizi yediniz. Bilgisayarlarınız da ki ne olduğunu bilmediğiniz generative a.i. de sizi kurtaramaz, fabrikalarınız durur, atıklarınız yığılır. Ne ısıtabilirsiniz ne de soğutabilirsiniz o çok bayıldığınız AVM’lerinizi, plazalarınızı, süper de luxe villalarınızı. Depolarınız çalışmadığı için soğuk depolarda sakladığınız gıdaları, o son kullanma tarihleri geciksin diye ne etkisi olduğunu bile bilmediğiniz kimyasal koruyucular bile koruyamaz. Gemileriniz, tırlarınız durur. GDO endüstriyel tarım alanlarında yetiştirilen milyonlarca ton meyve, sebze çürür. İçme suyu,  sulama suyu ve atık sistem pompaları durur. Hastalıklar dizginlenemez hale gelir, insanlar işe gidemez. Covid19 pandemisinde dünya aşağı yukarı böyle idi, anımsarsan insanoğlu. Hem dışarısı hem de evlerin içi karanlık olacağından suç eylemleri artar, bilirsin insanoğlu senin mayan bozuk. Enerji verimliliği için su ve karbon ayak izini azalt, yenilebilir enerji kaynaklarına odaklan insanoğlu. Bunu bütün bilim insanları yazıyor, bıkıp usanmadan anlatıyor. Sera gazı sürecinin dünyayı cehenneme çevireceğini artık ilkokula giden çocuklar bile biliyor, iklim eylemleri yapıyor. Sadece yenilebilir enerji, hidrojen enerjisi kullanman gezegeni kurtaramaz. Ey insanoğlu, kendi atığında boğuluyorsun. Okyanusları, denizleri zehirliyor, gölleri, nehirleri kurutuyorsun. Bunu da gözümün içine baka baka yapıyorsun. Doğal kaynakların düzeyi ve besin çevrimlerinin hızı ile bir dengede tutturmak için, zaman makinesi icat edip epey uzun bir zaman öncesine dönmeniz gerek. Çok ileri gittiniz çok.  İklim değişimini 1,5 derece de tutmanız artık imkânsız. Tıpkı altına hücumda ya da finansal bir patlamada olduğu gibi,  hem sayıların çoğalması hem de düşüşü üstsel bir süreci takip eder. Sayıca benzer bir çoğalmayı siz insanlar, yüzyıllar boyunca,  doğal sınırların ötesine kontrol edilemeyen bir biçimde sanayinizi büyüttünüz,  büyümenin doğurduğu çevre sorunlarını daha da büyümeyi teşvik ederek görmezden geldiniz, greenwashing yaptınız. Bu büyümeye olanak tanımak için daha önce hiç olmayan yeni kaynakları kullanıma açtınız. Sanayi de devrim üstüne devrim yaptınız. En son dördüncü sanayi devrimini yapıyormuşsunuz diye bir duyum aldım,  Marmara denizi hıyarından. Büyüme üstüne büyüme, kendisi de üstel olarak büyüyen bir sürece kıyasla üstel büyüme. Bilgisayar chip lerini küçültüp, üstüne daha çok veri yükleme gibi büyüme. CPU’ları büyütüp genel yapay zekâ yapma gibi büyeme. Veri üstüne büyük veri yükleme. Daha hızlı büyüme. Fast fashion. Fast food. Çarkları döner vaziyette tutmak için, bir enerji kaynağından diğer enerji kaynağına geçip duruyorsunuz hatta nükleer enerjiyi bile yeşil enerji diyorsunuz. Bütün gün gözleriniz ekranlarda, dünyanın her yerinden en fazla birkaç saniye kullanacağınız eşyaları, dronlar ile teslimatını alıp depolarda çürütüyorsunuz, sonra çöp konteyner şileplerinizi geri kamış ülkelere gönderip greenwashing yapıyorsunuz. Artık sizi ne teknolojiniz, ne küresel örgütleriniz ne de global bankalarınız kurtarabilir, ey insanoğlu.

Dünyanızın yeşil örtüsünü soyup, çıkarttınız.

Ben tuvalı kübey imdi altını kırmızıçizgi ile çizerek söylüyorum. “ dünyayı yönetenlerin hepsi çıplak”. Açlık çekip ölüyorsun ey insanoğlu. Susuzluk çekip ölüyorsun ey insanoğlu. Aç ve susuz kaldığın için diğer insanlara saldırıp, birbirinizi öldürüyorsunuz ey insanoğlu. Dünya da yaşam kaynakları tükeniyor. Beden sıcaklığınızı nasıl sabit tuttuğunuzu düşünün; Bu tipik bir geri besleme mekanizmasıdır. Öncelikle, 37 derece gibi, tüm memeliler için tipik bir sıcaklık normu vardır, bu sıcaklık farklılık gösterebilir. Aşırı ısındığınızda, 37 dereceden daha yüksek bir sıcaklığa yaklaştığımızda,  serinlemek için terlemeye başlarsınız, ellerinize,  ayaklarınıza kan pompalarsınız. Aşırı soğuduğunuzda ise,  titrersiniz ve tüyleriniz kabarır. Bütün bunlar, her bir hücrenizin biyokimyasının optimal işlemesini garantilemek için biyolojik olarak evrilmiş fiziksel mekanizmalardır.

Ey insanoğlu dünya da senin bedenin gibi yaşar.

İklim değişimini 1,5 derece de tutmak için bazen terler, bazen titrer.

TUVALI KÜBEY

Yazar
Cahit GÜNAYDIN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen