Türkiye üç tarafı denizle çevrili, lojistik alt yapısı kuvvetli, istihdam anlamında da önemli bir işgücüne sahip. Bu geçmişte de böyleydi, bugün de böyle. Her ne kadar coğrafya ile nüfusun dağılımı arasında önemli bir dengesizlik olsa da, Marmara Bölgesi dışında da büyüme ve üretim yapabilme potansiyeli bir hayli fazla. Bölgesel Yatırım Teşvikleri de bu anlamda üretimin farklı bölgelere kaymasına aslında olanak verir durumda. Yıllardır savunduğum bölge bazlı Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi ve SGK uygulamalarının da devreye girmesinin sürece çok fazla yarar sağlayacağına inanıyorum. Bulunduğumuz konumun, Avrupa, Asya ve Rusya arasında olması, Ortadoğu ve Afrika’ya açılan kapı oluşumuz gibi üstünlüklerimiz göz ardı edilemez.
*****
Dr. Hakan ÇINAR
Acaba Türkiye dışında yaşayan bir iş insanı olsa idim, ben Türkiye’de bir yatırım yapar mıydım ve Türkiye’yi bir fırsat olarak görür müydüm? Evet diyeceğim birçok cevap olduğu gibi, acaba dediğim sorular da olmadı değil.
Geçtiğimiz hafta bu sorunun cevabı Boğaziçi Zirvesi’nde arandı. 47 ülkeden pek çok temsilcinin katıldığı ve bu yıl “Büyük Değişim” ana teması ile gerçekleştirilen zirvede çok sayıda yabancı tarafından bulunmaya çalışıldı. Türkiye’de Yatırım Fırsatları isimli bir panelin yöneticiliğini üstlenerek ben ve panelistler, cevabı bulmaları için izleyicilere yardımcı olmaya çalıştık. Doğrusu nasıl bir düşünce ile evlerine döndüklerini merak etmiyor değilim. Boğaziçi Zirvesi (UIP) Kurucusu sevgili Cengiz Özgencil’in bu yöndeki katkısı ve güzel organizasyon için evvela kendisine teşekkür etmek isterim. Pandemi ile birlikte olası durgunluğun önüne geçmek amaçlı pek çok ülkede bol miktarda para basılmasına rağmen, bu paralar henüz tam anlamı ile yatırıma dönüştü mü sorusunun cevabını da aramış olduk. Cengiz beye ayrıca konu-zamanlama optimizasyonu için de teşekkür etmek gerekiyor.
Türkiye’de yatırım yapılır mı sorusunun cevabını; dün, bugün ve yarın olarak üç başlıkta değerlendirmenin yararlı olacağını düşünüyorum. Tabi bunu yaparken, alternatifleri de göz önünde bulundurmak lazım; yani dünyada benzer hangi ülke veya ülkeler bizim alternatifimiz olabilir.
Türkiye üç tarafı denizle çevrili, lojistik alt yapısı kuvvetli, istihdam anlamında da önemli bir işgücüne sahip. Bu geçmişte de böyleydi, bugün de böyle. Her ne kadar coğrafya ile nüfusun dağılımı arasında önemli bir dengesizlik olsa da, Marmara Bölgesi dışında da büyüme ve üretim yapabilme potansiyeli bir hayli fazla. Bölgesel Yatırım Teşvikleri de bu anlamda üretimin farklı bölgelere kaymasına aslında olanak verir durumda. Yıllardır savunduğum bölge bazlı Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi ve SGK uygulamalarının da devreye girmesinin sürece çok fazla yarar sağlayacağına inanıyorum. Bulunduğumuz konumun, Avrupa, Asya ve Rusya arasında olması, Ortadoğu ve Afrika’ya açılan kapı oluşumuz gibi üstünlüklerimiz göz ardı edilemez.
Gelecek ile ilgili mevcut duruma bakıldığında, Türkiye ile ilgili en önemli tereddüdün 2023’ün seçim yılı olması ve bu sürecin nasıl yönetileceği konusu. Tabi dünyadaki enflasyon problemleri ve resesyon beklentileri de yatırımcılar için soru işaretleri yaratıyor. Ancak tüm artıları ve eksileri bir araya koyduğumuzda Türkiye, pek çok ülkeye göre yatırım açısından halen son derece cazip bir ülke. İşgücünün ucuzluğu ve enerji ve doğalgaz konusunda bir kısıtımızın olmayışını da listedeki artılarımıza eklemek gerekiyor.
Panelde hukukçularımız, Türkiye’deki hukuk sisteminin yatırım yapacak firmalar açısından son derece objektif olduğunu, firma kurmanın kolay olduğunu ve tahkim kuruluşlarının varlığı ile ihtilafların çözümünün de pratik olduğunu dile getirdiler. Devlet yardımları ve teşviklerin tatmin edici düzeyde olması konusu da dinleyiciler açısından olumlu bulunan noktalar arasında idi.
Bu olumlu tabloya rağmen neden halen istediğimiz düzeyde yatırım alamadığımızı düşündüğümüzde, bir yerlerde bir şeyleri eksik mi yapıyoruz sorusu ister istemez akla getiriyor. Problem güvene dair mi, yoksa dönemsel bir durum mu sorusunun cevabı bende yok. Pandemi idi, Rusya-Ukrayna savaşı idi; elbette dünya zor bir dönemden geçiyor, ama her şeye rağmen mevcut durumdaki bol sermayenin yatırım arayışı rüzgârından da nasibimizi almamız gerekiyor. Çünkü emin olun sizin kaçırdığınız treni, birileri illa ki yakalıyor.
——————————————
Kaynak:
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/yabanci-olsam-turkiyede-yatirim-yapar-miydim/674666