Öyleyse yaşa hayatını.
Ancak, önemli olan öylesine yaşamak değil, iyi yaşamaktır.
Olayın püf noktası, yaşam ve iyi yaşam arasındaki farkı kavramak. Maalesef insanlar yaşanmamış bir hayattan ölüyorlar.
O HALDE İYİ NEDİR?
İyi olan şey insanın vicdanına fıtraten nakşedilmiştir. İnsan iyiyi bilir, iyi öğretilmez. İyi biz iyi dediğimiz için iyi olmaz. İyiye biz iyi deriz.
Ber (İyi), Allah’ın isimlerinden biridir; erdemli, iyilik ve erdemin sahibi demektir.
İYİ İNSAN NE YAPAR?
Önce iyi insan kendine şunu sorar:
- Ben kimim, ben neyim?
- Benim bu dünyadaki yerim nedir?
- Neden yaşıyorum, niçin varım?
NE YAPARSAK İYİ YAŞARIZ?
Kim ve nerede olursan ol, her hâlükârda önce kendini tanı.
Hayatında farkındalık ve deneyimi önceleyen bir sistem kur. Bu para kazanmak değil, daha çok bilgi edinmek, kendini geliştirmek ve de aydın (entelektüel) olmak.
İyi insan, ekilmemiş bir tarla gördüğü zaman üzülür.
Kışın bir kediyi kapının önünde üşür görünce onunla birlikte üşür. Yeryüzünün öbür yanında ağlayan bir yetimi görünce onunla ağlaşır. Kışın kuşlar ne yiyecek diye ekmekleri çatıya çıkıp ufalar.
Herkes sevinmek için bir yere koşarken, o sevindirmek için uğraşır. Herkes sofra başında yemek yerken, o mutfakta yemek yapar ve bulaşığın başında bulunur.
Öyleyse; “iyi yaşamak için acele et ve her günün kendi içinde bir hayat olduğunu düşün”.
İYİ İNSAN BİLGİLİ OLUR
Bilgi güçtür, bilgisizlik güçsüzlüktür. Bir yerde acı varsa orada bilgisizlik bilgiden daha fazladır.
Bilgi insanın yaşam algısını değiştirir. Düşünce; inançtan ve maddeden güçlüdür. Bilginin enerjisi var, düşüncenin de.
İhtiyacımız olan, inanmak değil anlamaktır (bilmek ve tanımak). Bilmiyorsanız bir şey değilsiniz. Hatta köle bile. Bilmiyorsanız inanmıyorsunuz.
İnsanı köleleştiren şey, bilgisizliktir. Günah cehaletten kaynaklanıyor.
SAHİP OLMAKLA, OLMAK ARASINDAKİ FARK NE Kİ?
“Sahip olmakta” ölü sözcükler, “olmakta” ise canlılık ve hayat vardır.
Sevgi de bilgi de benim sahip olduğum bir şey değil. Benim aldığım ve verdiğim bir şey. Yaşam pratiğimde benim kullandığım ve beni dönüştüren bir şey mi, ona bakarım.
Yaşamımı yönlendiren deneyimler mi?
Hayatın farkında mıyım? Değilsem, en büyük ıstırap, insanın ne için var olduğunu bilmeden var olmasıdır.
SAHİP OLDUĞUM ŞEY BENİM NEYİME YARAR?
– Aldığım şey beni “daha iyi insan” yapacak mı?
– Bu benim “olma” deneyimime katkıda bulunan bir şey mi?
– Bir insanın hayatında onsuz yapabileceği ne çok şeyi var.
– Bu beni dönüştüren veya değiştiren bir şey mi?
– Yoksa bu sadece sahip olma arzusuyla edindiğim, alıp bir kenara koyduğum değişim ve gelişimden uzak bir tatmin aracı mı?
– Öyleyse sahip olma mantığından kurtularak özgürleşmem gerekmiyor mu?
– Bu çilekeş bir hayat değil. Yoksul olmak hiç değil.
Sevgi ve bilgi bile, eğer mülkiyet haline geliyorsa, bunlar beni bağlayıp köleleştiren bir şeyse, “olmama katkı sağlamıyorsa” yüktür.
İnsan bildiği ile bile dolu olmamalı, kendi bilgisinden sıyrılmış olmalı, o bilgiyi yaşamalı, almalı ve vermeli, harcamalı.
İYİ İNSAN BEN’Lİ DEĞİL, BİZ’Lİ HAYAT YAŞAR
İnsan iyi olmalı ve iyilik yapmalıdır.
İyilikten en büyük ödülü, iyilik yapan insan kazanır. İşte bunun için iyiliğe ödül beklenmez. Zira iyiliğin bizzat kendisi ödüldür. Yaptığını düşündüğün iyilik, aslında senin başkalarına değil, Allah’ın sana yaptığı iyiliktir. O halde, iyilik yaptığın için şükretmelisin.
Allah şöyle emreder: “Allah’ın sana iyilik ettiği gibi, sen de iyilik et (Kasas 28:77).” İnsanın iyilik yapması Allah’ın kendisine yaptığı iyiliğe bir mukabeledir.
İyiliği ödül içi yapan tefecidir.
Ve öğrendim ki; “kahraman dediğimiz insanlar, bir şey yapılması gerektiğinde yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlardır.”
İşte onlar, yaşanmış bir hayattan ölenlerdir.
Rabbimiz! Bize kulluk bilinciyle yaşanan bir hayat lütfettiğin için Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.
Hepinize farkına varılmış ve şuuruna erilmiş bir ramazan ve oruç diliyorum.
Ankara, 01 Mart 2025
Prof. Dr. Orhan ARSLAN
NOT: Orucu ilaç biliniz. Ramazan’da az yiyerek aç kalınız. Yemeğiniz ilacınız, ilacınız yemeğiniz olsun.