John Elkington u zoom da yapılan bir yeşil dönüşüm zirvesinde izledim, soru sordum, sonra makalelerini ve yeşil kuğular kitabını okudum. Benim de kitaplarını okuduğum, yeşil dönüşüm zoom zirvelerinde izlediğim Mariana Mazzucato ve Carlota Perez gibi iş dünyası düşünce liderlerinin –business thinker- düşüncelerini tekrar, Yeşil Kuğularda okumak, yeşil düşünce altyapısında- green mind set- olduğumu bana gösterdi. Yeşil Kuğular devletler üstü finansman algoritmasını yaratan %1 finans elitine, içerden birinin samimi itirafıdır. Yada John Elkington kendi tanımı ile trilyonlarca dolar yatırım fonlarının dijital hızla yer değiştirdiği gökdelenlerin tepesinde ki yönetim kurul istiridyesinde bir KUM tanesi olmaktır. Gerçekten ESG kriterleri varlığını John Elkington borçludur. Mariana Mazzucato yeşil kuğular kitabı hakkında diyor ki “ ekonomimizin , iş dünyası, ve sivil toplumların iddialı yeşil misyonlar üstlenerek acilen, çok daha iddialı yeşil bir yöne doğru ilerlemesi gerekiyor. John Elkington ın paradigma kaymasını tetikleyen inovasyon atılımları olan yeşil kuğuları, bu daha parlak geleceğe giden yolu işaret ediyor.
Think circular; be green swan
Önde gelen kapitalistler bile kapitalizmin çöktüğünü kabul ediyor. Yeşil Kuğular, insanlara, gezegene ve refaha hizmet etmek üzere tasarlanmış bir sistem değişikliği manifestosudur. “Sürdürülebilirliğin Vaftiz Babası” olarak anılan John Elkington yirminci kitabında, yirmi birinci yüzyıla uygun yeni kapitalizm biçimlerini araştırıyor. Nassim Nicholas Taleb’in “Siyah Kuğular”ı bizi katlanarak çöküşe götüren sorunlarsa, “Yeşil Kuğular” da bizi katlanarak bir atılıma götüren çözümlerdir. İnsanlığın başarısı – ve hayatta kalması – ilkini nasıl dizginleyeceğimize ve ikincisini nasıl hızlandıracağımıza bağlıdır.Yeşil Kuğular, Elkington’ın dünyanın en tanınmış yönetim kurulu odaları ve C-suite’lerindeki ilk elden deneyimlerine dayanıyor. Elkington, vaka çalışmaları, gerçek dünyadan örnekler ve yeni teknolojilere ilişkin profilleri kullanarak bugünün en tuhaf “Çirkin Ördek Yavruları”nın yarının dünyayı kurtaran Yeşil Kuğuları’na nasıl dönüşebileceğini gösteriyor.
https://www.scalakitapci.com/yesil-kugular
YEŞİL KUĞULAR kitap linki
John Elkington bir yazar, düşünce lideri, seri girişimci ve, özünde, bir çevrecidir. Bazen “Sürdürülebilirliğin Vaftiz Babası” olarak tanımlanan Elkington, aralarında milyonlar satan Green Consumer Guide (Yeşil Tüketici Rehberi) serisinin de bulunduğu yirmi kitap yazmış ya da ortak yazarlığını yapmıştır. On bir yaşındayken, 1961 yılında, yeni kurulan Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) için para toplamıştı ve sonrasında uzun yıllar bu kuruluşun Elçiler Konseyi’nde görev yaptı. Hayatını, bilinçli hikaye anlatımı ve bir müşterisinin “yapıcı rahatsızlık” olarak adlandırdığı şeyi sunarak iş liderlerinin düşüncelerini etkilemeye, ilham vermeye ve esnetmeye yardımcı olmaya adadı. Bu ruhla, 1994 yılında “üçlü bilanço hesabı” terimini ortaya attı ve 1995 yılında iş dünyası sözlüğüne adını yazdıran “İnsanlar, Gezegen ve Kâr” terimlerini popülerleştirdi.” Elkington, genellikle yönetim kurulu ve üst düzey yönetici düzeyinde olmak üzere çok sayıda şirket, finans camiası, endüstri kuruluşları, hükümet, medya, STK’lar, akademi, yenilikçiler ve girişimcilerle çalışmıştır. Bu süreçte, 1978’den bu yana dört sosyal amaçlı işletmenin kurucu ortağı olmuştur: Environmental Data Services (ENDS, 1978), John Elkington Associates/CounterCurrent (1983), SustainAbility (1987) ve Volans Ventures (2008). Dördü de halen varlığını sürdürmektedir ve son ikisi Birleşik Krallık’ta sırasıyla ilk sertifikalı İngiliz B Corp şirketlerinden olmuştur. Elkington yıllar boyunca yetmişin üzerinde kurulda ve danışma kurulunda görev almış, şirketlere, kâr amacı gütmeyen kuruluşlara ve politika belirleyici oluşumlara danışmanlık yapmıştır. Cranfield School of Management’ın yanı sıra Imperial College London ve University College London’da (UCL) misafir profesör olarak görev yapmaktadır.2004 yılında BusinessWeek Elkington’ı “otuz yıllık kurumsal sorumluluk hareketinin dekanı” olarak tanımlamıştır. Birleşmiş Milletler’den (Global 500 Roll of Honour, 1989) de dahil olmak üzere, pek çok kuruluştan ödül ve onur sertifikası almıştır. 2005 yılında Fast Company tarafından “Yılın Sosyal Kapitalisti” ödülüne layık görülmüş ve aynı yıl Skoll Sosyal Girişimcilik Vakfı’ndan üç yıl süreli 1 milyon dolarlık bir saha geliştirme hibesi almıştır. 2011 yılında Amerikan Kalite Derneği (ASQ) tarafından “üstün liderlik, sosyal sorumluluk savunuculuğu ve olumlu sosyal değişim yaratma” gerekçesiyle Spencer Hutchens Jr. madalyası ile ödüllendirilmiştir. 2014 yılında Şili’de Recycla/El Mercurio Uluslararası Ödülü’ne ve 2015 yılında ise Ethical Corporation Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görülmüştür.Bu ödüller için, özellikle de sonuncuları için, henüz ciddi anlamda erken olduğunu düşünüyor, çünkü önümüzdeki on ila on beş yılın kendisinin ve kolektifimizin sınırlarının test edileceği bir dönem olacağını öne sürüyor. Bu açıdan bakıldığında, Yeşil Kuğular sadece kapitalizm, demokrasi ve sürdürülebilirliğin geleceği için değil, aynı zamanda yazar, ekibi ve değişim ajanları ve piyasa devrimcilerinden oluşan daha geniş ekosistem için de bir manifesto taslağı niteliğindedir.
Kitapdan bazı alıntılar ile özetlemeye çalışacağım, bu engünce. Aralarda kendi yorumlarımda olacak. John, Mariana, Carlota gibi iş dünyasının geleceğini çizen düşünürleri okuyunca sizde yeşil dönüşüm önderi olabilirsiniz, kendi çevrenizde. Okumak ok; yazmak ise yay.
Sayfa 48 de John Elkington anlatıyor; “25 ekim 2004 pazartesi günü, karlılık ve gücün patolojik avı alt başlıklı the Corporation filminin Londra da ki lansmanına başknalık ettim. Panelistler arasında kitabı yazan joel bakan ve filmin yönetmeni Jennifer abbott da vardı. Film düzinelerce ödül aldı ve basit bir soruyu gündeme getirdi. Eğer şirketler kanunen yasal kişiler olarak kabul ediliyor ise, onları psikiyatris koltuğuna yatırırsanız ne olur. Ne tür kişiler olabilirler.? Film ekibi aralarında Milton Friedman, Noam Chomsky, Vandana Shiva, Naomi Klein ve Michael el Moore un da bulunduğu kırk kadar duayen ve eleştirmenle röportaj yapmıştı. Vardıkları sonuç; en azından ABD ndeki kanunların tanımladığı şekliyle, şirketler birer psikopattır. Bob Monks, “köpekbalıklarının ölüm makinesi olması gibi, global şirketler birer dışsallaştırma makineleridir, kötü niyetli oldukları için değil, bu şekilde tasarlandıkları için şeklinde yorumladı. Yani şirketler, ticari açıdan mantıklı olduğu ve gevşek bir şekilde yorumlandığında oyunun kuralları bunu yasaklamadığı için topluma çeşitli, sosyal ve çevresel maliyetler dayatıyor.
ABD, AB, Japonya , Hindistan, gibi g7 ülkelerinde gerek hükümetleri, gerek kamuoyunu etkileyen kırk iş düşünürü, iklim değişimini iki derecede tutmak için; ESG den ETS ye bir çok etkili finans araçları tasarlıyor. Benim devletler üstü finansman algoritması* diye tanımladığım “ %1 finans elitini” ; John Elkington şöyle yazıyor sayfa 51 de. “ …bugünün kapitalizmini kontrol eden yazılımın*, sürekli olarak gözlerden ve akıllardan uzak olan milyonlarca algoritmayı içerdiği doğru ama aynı zamanda nesiller boyu iktisatçıların değerlerini ve varsayımlarını da içeriyor. Diğer her şeyin üzerinde finansal değere odaklanmaları, kapitalizmin sürücü koltuğunda oturanlara yıllar boyu çok şey kazandırdı, ancak aynı zamanda yol boyunca ölçülemeyecek miktarda doğal, sosyal ve insan sermayesini de beraberinde yaktı. Bunu onarmak için Küresel raporlama girişimi, ve Dow Jones Sürdürülebilirlik endeksleri gibi platformlara ilham vererek kurumsal muhasebeyi, paydaş katılımları ve giderek stratejiyi etkiledi.
BİST sürdürülebilir endekside bu kapsamda denetimlerden geçerek oluşturuldu. CEO lara yeşim dönüşümün önderi oluyor tüm dünyada. Gerek BM , IPCC gibi küresel oluşumların iyi niyetli raporları etkili olamıyor. Greenwashing lobilerinin etkisi altında ki hükümetlerin popülist liderlerinin kısa dönemli seçmen oylarına yönelik tavırları , iklim değişimi iki derecede tutamıyor. Unilever in CEO su Paul Polman Donald Trump un ABD hükümeti PARİS İKLİM ANLAŞMASI ndan çekilirken iklim değişikliği konusunda çok büyük bir tepki dalgasına önderlik etti. CDP Carbon Disclosure Project ESG raporlamasında 100 trilyonluk varlık ve faaliyeti temsil ederek yeşil kuğu şirketlerin önünü açıyor.
John Fullerton, Capital Institute nin kurucusudur. Daha önce 18 yıl JP MORGAN da genel müdürlük yapmıştır. Etki yatırımcısı olan J. Fullerton sayfa 171 de diyor ki “ ister liberal ister muhafazakar olsun, geleneksel ekonomi ve finans teorimiz kusurludur. yanlış bir harita kullanıyormuşuz gibi, görmemiz gerekenleri göremiyoruz. Kaybolmuş durumdayız. Kusurlu varsayımlarımız arasında şunlar yer almaktadır; sınırlı bir gezegende maddi üretimin üstel büyümesi, modern portföy teorisinin altında yatan istatistikler, riske maruz bırakılan değer….
Sayfa 238 de Aviva Investors un sorumlu yatırım müdürü STEVE WAVGOOD diyor ki “ indirgenmiş nakit akışı olarak bilinen DCF yi gerçek dünyada son derece olumsuz sonuçları olan süper kötücül bir sorun olarak görüyorum. Finansal hizmetler sistemlerimiz topluma ve reel ekonomiye hizmet etmelidir. Ancak çok az sayıda politika yapıcı, politikacı veya sivil toplum temsilcisi, bugün içinde yaşadığımız ve yarın emekli olacağımız dünyayı finanse etmek için birçok farklı finansal kurumun nasıl birlikte çalıştığını anlıyor. Uygun bir kapsayıcı bakış olmadığında, tam tersini yapmak yerine toplum ve reel ekonomi, finansal çıkarlara hizmet eder. Bu durum,, başta piyasa değerleme tekniklerinin doğasında bulunan kısa vadecilik olmak üzere, çeşitli nedenlerden dolayı tehlikelidir. DCF değerlemesi önemlidir, çünkü bugün küresel piyasada ki tüm temel analizlerin temelini oluşturmaktadır. Ancak DCF, kurumsal kar ve zarar tablosunun dışında kaldığı için sosyal sermayeyi göz ardı etmektedir. DCF ; indirim oranları ile gelecek nesilleri göz ardı etmektedir. Terminal değeri ile tüm yatırımların sonsuza kadar büyüyebileceğini varsayarak doğal sermayeyi koruma ihtiyacını ortadan kaldırır. Geriye bizim adımıza trilyonlarca varlığı yöneten milyonlarca profesyonel yatırımcı kalıyor ve bunların hepsi de bir tane gezegenimiz olduğunu ve onun sınırlarının belli koşulları olduğu gerçeğini göz ardı ediyor. Ta ki hükümetler piyasa aksaklıklarını düzeltip, doğal ve sosyal sermayeyi doğru bir şekilde fiyatlandırıp, şirketlerin tükettikleri mal ve hizmetlerin tam bedelini ödemelerini sağlayıp, bizi bunları düşünmeye zorlayana kadar. İşte bu nedenle karbon vergileri gibi mali tedbirler, emisyon ticareti planları gibi piyasa mekanizması, standartlar ve düzenlemeler sürdürülebilir kalkınma için hayati önem taşımaktadır. Bunlar piyasa fiyatının tüm sosyal ve çevresel maliyetleri yansıtmasına yardımcı olur ve bu da kurumsal değerlendirmeye yönlendirir. Her şirketin değerlemesi, rekabet etmesine yardımcı olur. Daha yüksek bir piyasa fiyatı, daha düşük bir sermaye maliyeti anlamına gelir; bu da rekabet avantajıdır. Sürdürülebilir şirketler, sürdürülebilir olmayanlara karşı kıyasla daha ucuza sermaye artırabilmelidir. Küresel boyutta 300 trilyon doların üzerinde bir büyüklüğe sahip olan sermaye piyasaları, BM sürdürülebilir kalkınma amaçlarını defalarca çözebilecek potansiyele sahiptir. Eksik olan şey sermayemiz değil. Eksik olan şey, düş gücümüz, merhametimiz ve fırsat eşitliği. Dolaysıyla bu piyasa başarısızlıklarına karşı savaş ilan etmenin ve özünde vicdanı yeniden tesis ederek “devletler üstü finans algoritmasını” dizginlemenin zamanı geldi.
John Elkington yeşil kuğuları yazarken 10 trilyon usd fon büyüklüğü olan blackrock, vanguard, state Street gibi 43 küresel kurumsal yatırım fonundan 70 üst düzey yöneticisi ile görüşmüş. ESG nin bu yöneticiler için neredeyse evrensel olarak en önemli konu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim diyor. Küresel sürdürülebilir yatırım grubuna göre sürdürülebilir yatırım sektörü şu anda 30 trilyon dolar varlığı yönetiyor.
#diep2053 ekitapları ( yeşil dönüşüm rehberi, döngüsel yenileşim atölye takımı el kitabı ve gelecek tasarlanır ) ile yeşil kuğu şirketlerine kuluçka olabilir. Sponsorlarımız ile baskısı yapılan kitaplarımız sanayici ve iş adamları dernekleri vasıtasıyla yönetim kurulu başkan ve yönetim kurulu üyelerinin masasına ulaşıyor. Kırmızılar Yayıncılık A.Ş. sayesinde iş adamlarımız AB yeşil mutabakat döngüsel ekonomi planına göre sürdürülebilirlik raporunu yazarken ESG yi de ETS de iyi öğrenerek Yeşil dönüşüm önderi CEO olabilirler. Yoksa torunlarına bırakacak ne şirketleri kalacak ne de ormanlar, göller, denizler.
Okumak OK; yazmak yay.
No nauture, No future.
We are the 99%.