Varlığın bütün serencamını zihninde ve gönlünde çözümlemiş olan Yunus için ‘söz’, adeta ebedi varlığa açılan kapıdır. Varlığın madde ile kayıtlı parçası, gerçek takdir ölçülerince zerre karşılık bulmazken: ses ve söze dönüşen varlık, (kün),anlam kazanır, hem de bu anlam zaman ve mekân üstü varlığa işarettir.
Ömür CEYLAN
28.
Söz dilinde güzelleşir sen söyleyince mor dağlar baharlanır
Sevgi büyür sözünün doğurgan yatağından
Yetirirsin noksanlıkları Hünkâr soluğu deyişinle
Söz pişirirsin ağırlaşan yükünün çileli tahammülünde
Bilginin kilidi aşkın anahtarı sözse her can hisse alır rızasınca
Senden öğrenir kanadı kırık güvercinler sözün şifa olduğunu
Ve hayal kurmayı unutan şehirlere al şafakta sözün doğar
Seninle çözülür esaretin dudağında yabancılaşan lisan-ı Türki
Yunus’un can ocağında söz çatılır söz pişer
“Dilsizler haberini kulaksız dinleyesi”
29.
Kalbin ahengini verir rüzgârın kimliğine
Gökte yıldız ışıldar ötelerde ardıç kuşları ötüşür
Bezenir Anadolu çiçeklerin oymağı sözünle mühürlenir
Uzak bir yolcunun yorgunluğunu alır gözlerinin aydınlığı
Güneş bir mızrak boyu yükselir ardın sıra
Bahçelerde karanfiller tutuşur selamın sarar evreni
Kuşluğun niyazında bir sevinç yayar yeryüzüne
Divana durduğun seccadenin huzurundaki şule
Sözünün zaferi akça bayrağını yükseltir kargaşanın üstüne
Sen erik dalına çıktığında “örter mânâ yüzünü”
30.
“Aşk gelicek cümle eksikler biter” dedin âleme
Gök yer ve su nasibini aldı şimdi şükründedir dilleri
Gül kokusundan andı vardı yağmurlarla inecek
Sızdırdı ışığını karanlığın örtüsünden
Öfke dervişçe boyun eğdi duyunca utangaç gelişini
Sesinden tanındı aşk bezirgânı olan ismin
Aşktan gelince sözlerin dile
Merhem oldu saklı gönül yaralarına
Korugandan azatlı kuşlar hürriyete gülümsedi
Ve senin dalına kondular söz cülusunun töreninde
Ahmet URFALI