“Anadolu’nun Türk vatanı haline gelmesinde Türkistan’dan gelen Ahmet Yesevi dervişlerinin önemli bir payı olmuştur.”
Azmi Bilgin
4.
“Düş olmadan iş olmaz.” der otağın uluları
Ve Uluğ Türk hayra yorar Oğuz Han’ın rüyasını
Altın bir yay gün doğusundan gün batısına
Üç gümüş ok kuzeye doğru gider
Yay ve ok göçer toplumun mekânı aşma isteğinin simgesiydi
Oğuz Han’ın sözü nihai hedefiydi Türklüğün
Cihan hâkimiyetini kurmaktan geçiyordu barış
Ok ve yay hâkimiyettir, çağrıdır, davettir, haberdir
Tanrım bütün yeryüzünü senin nesline bağışlasın Han’ım
Ulu devletin görkemli adaletinle yürüsün yeni çağlara
5.
Gün Han’ın getirdiği yayı teslim aldı Osman Gazi
O günün gecesinde Şeyh Ede-Balı rüyasındaydı
Şeyhin göğsünden doğan hilal kendi göğsüne girdi
Sonra bir ağaç yetişti aralarından gölgesi üç kıtadadır
Dağlar, denizler, ırmaklar ulu çınarın altındadır
Ok ve yay göçgüncü ağaç yerleşiktir
Anadolu Türk’ün ebedi yurdudur artık
Nice fitne ve nifakı uykusunda bozmuştur
Yay gibi canlı ve uyanık ok gibi doğru ve atılımcı
Ağaç gibi köklü ve dallı budaklı yürüsün alp-erenler
6.
Aşkın önsözüdür yaprağına gün değince lalenin söylediği
Senin sözlerinle ruhlarda baharlar yeşerir kara kışın ardından
Ve ağulu aşlar bal ile yağ olur kesilir savaşlar döner barışa
Yeniden başlar söz saltanatının güzelliği yaralı gönüllerde
Şu cihan cehennemi cennete çevrilir huzur doğar kalplere
Senden ırmaklar taşıp gelir yalnız ve çıplak bozkıra en evvel
Yıldızlardan muştusu iner sezgilerin hüzzamdan gecesine
Bir fitne zamanında uyandırırsın çağrınla canları cânânları
Farklı vakitlere sırların eser rüzgârında senin
Uzak diller konuşur uğultusuyla toprağın yüzüne