Yunus’un öğretisinde insanın bir diğerine olan sevgisi, birleştirici ve bütünleştirici bir işlev yüklenirken; hümanizm öğretisinde insanın kendini öne çıkarma, kimseye benzememe, her türlü bağdan kurtulma ve tam anlamıyla bireysel olma hedefi birbiriyle çelişir. Burada ‘ben merkezli’ bir yapı karşımıza çıkarken; Yunus’ta Allah aşkıyla kendi benliğinden geçme ve tüm yaratılanları ‘Allah için sevme’ anlayışı hâkimdir.
Sema Altunan
22.
Bir yeniçeri gülbangını okur sefer yolunda
“Üçler, Beşler, Yediler, Kırklar, Nur-ı Nebi,
Kerem-i Âli, Hacı Bektaş-ı Veli;
Dem ü devranına Hû diyelim, Hûûûûû!”
Nizâm-ı âlem üzre kurulur barış ve kardeşlik
Ezanlar yükselir kâfiri beldeler uyanır uykusundan
Erenler can içre can bulurlar açılır sevap vadisi
Fetih suresi açar yeni zaferlerin yolunu
Kabaran öfke ve azgın kinden muhabbet doğar
Koca Leşker kahramanlığını verir kılıçlarına
23.
Şeyhim gönlündeki gülistan yüzünde gülümsesin
Bir emanet gelir sana dost ilinden garip ve sevecen
Kilidinin anahtarı sana verilmiştir kutlu ellerine
Kalpten kalbe yol bulur aşkınla sınanmış bu çağrı
Yoğur cevherini Yunus’un kırk yıllık çilesinde
Doldurur eksiğini bu hacet dergâhında nice yıl
Çalap aşkıyla yıkanır beden ve can temizliğin ötesinde
Yeni sesler türemeli gönül coşkusundan yeni anlamlar için
Gün gelir saçılır halka şeyh mânisi bereketiyle
“Aşk sultanı Taptuk durur Yunus geda bu kapıda”
24.
Hem oku hem dinle ulu davetteki anlamı ey Yunus
Onun görklü nazarı gönlünün aynasıysa
Bozkırın ortasına koyduğu baharla yeşertsin bilincini
İster bürün ete kemiğe ister görün görmeyene
Önden giden izini övsün aşk miracındayken Mevlânâ
Yine olsun sohbetinde saz ile işret döne döne uçmaya
Arif mânâya dalsın yorumlasın Kutb-ı Cihan sırrını
Bezgin simalara mut gelsin senin gönül çerağından
İnsan bilmediğini öğrendi yitiğini buldu olgunluğa ulaştı
Silindi öç karasının izi mahcup yüzlerde sararıp solan